Dökme Zeytinyağına İhracat Yasağı

Geçtiğimiz hafta sonunda gelen bir haber özellikle zeytinyağı ihracatçılarını ve sektörümüzü hazırlıksız yakaladı. 20 yıl sonra alınan karar gereği 31 Ekim 2021 tarihine kadar dökme zeytinyağı ihracatının yasaklandığı bildirildi. Neden olarak içinde bulunduğumuz salgın hastalık şartları öncelikli olarak belirtildi. Bu kararla ayrıca fiyatların çok fazla yükselmesini engelleyerek tüketicinin korunmasının da hedeflendiğinin altı çizildi. Ancak zeytinyağı fiyat artışlarının enflasyona binde dört gibi bir oranda etkisi olduğu bilinmelidir. Yapılan bu ani kural değişiminin sektör genelinde bir sarsıntı yarattığı ve sadece ihracatçıları değil, oluşacak fiyatlamaların yurt içini etkilemesi ihtimali nedeniyle üreticilerin de bu karardan önümüzdeki yaklaşık 8 ay boyunca negatif etkileneceği görüşü sektörde hakim oldu.

Gömeç Zeytinciler Derneği olarak, başta üreticilerimiz olmak üzere ihracatçılarımızın da mağdur olmaması adına bu kararın geri alınması için atılacak tüm adımları desteklediğimizi belirtmek isteriz. Bu amaçla UZZK (Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi) ve kurucu üyesi olduğumuz Edremit Körfezi Zeytin ve Zeytinyağı Üretici Dernekler Federasyonu ile Ticaret Odaları ve diğer sivil toplum örgütlerinin bizlerinde desteklediği çalışmaları bulunmaktadır. İlgili kurumların Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı ve CİMER’e ilettiği konuya ilişkin hazırladıkları talep yazılarını ve bilgilendirmeleri aşağıda bulabilirsiniz.

Bu ve benzeri durumlarda tüm tarafları koruma adına acil adımların atılması gerekliliğine inanıyoruz. Alınan ani kararlarla yapılan yasaklamalar yerine belirli bir süreç içerisinde kademeli olarak katma değeri yüksek ambalajlı ihracata geçilmesi teşvik edilebilir. Böylelikle Türkiye zeytinyağının değeri dünya piyasalarında daha belirgin bir şekilde ön plana çıkacaktır. Bu geçiş süreçlerinde üreticinin ve tüketicinin olası fiyat dalgalanmalarından etkilenmemeleri için zeytinyağında KDV oranı %1’e indirilebilir. Sürdürülebilir ve kalıcı çözümler üretebilmek için sürekli olarak sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşları ile görüş alışverişi içerisinde bulunulabilir.

Sektörümüzün kronik sorunlarını ve beklenmedik şekilde aniden karşı karşıya kalabileceği sıkıntıları aşmak adına kalıcı sistemlerin oluşturulması son derece önem kazanmıştır.  Sektörün bir parçası olan üreticilerimizin ve sanayicilerimizin de yer aldığı kurum ve kuruluşların bu tür kararlar öncesinde görüşlerinin alınması da son derece önemlidir ve doğru adımların hep beraber atılması adına büyük fayda sağlayacaktır.

Ek.1 UZZK 2071/23 sayılı yazısı

Diğer Yazılar